Merhaba,
Sinema salonları epey hareketlendi. Ocak ayının ilk üç haftasında üç milyon biletli seyirci koltukları doldurdu. Gülmek isteyenler Kolpaçino 4 4’lük’e koşarken, genç romantikler 3391 Kilometre’nin yolunu tuttu. Çocuklar, dillerinden düşürmedikleri Rafadan Tayfa 4: Hayrimatör’ün bir milyon barajını hızla geçmesini sağlarken, olan Mutluyuz ve en çok da batışı kesinleşen Yaşam Koçu’na oldu. Bu hafta da ilgi çekici filmler yarışa katılıyor, bakalım neler olacak. Detaylar aşağıda.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Geçen Hafta Ne İzlendi?
Bu Hafta Ne İzlesem?’in 186. sayısında okuyucularımız en çok MUBI’de yayınlanan filmlere ilgi gösterdi, platform beş içeriğiyle birden listeyi kapattı.
Tek Arzum / À mon seul désir – MUBI
Kavşak – MUBI
Agnès Varda’ya Göre Jane Birkin / Jane B. par Agnès V. – MUBI
Prime Video
26 Ocak: Prime Video da BluTV gibi iddialı bir dizisini yayına vermeden önce devam edenin bitmesini bekliyor. Bakalım izlenme rekorları kıran Reacher’dan boşalan cuma günlerini Nicole Kidman’ın başrolde olduğu Yabancılar / Expats doldurabilecek mi.
Janice Y. K. Lee’nin dünya çapında çok satan The Expatriates adlı romanından uyarlanan dizinin yönetmeni, 2019’da Elveda / The Farewell ile ismini geniş kitlelere duyuran ve Awkwafina’ya Altın Küre kazandıran Lulu Wang.
Kalabalıkta çocuğunu kaybeden bir kadının yaşadıklarını anlatan altı bölümlük dizinin ilk iki bölümü aynı gün yayınlanacak ve sezon 23 Şubat 2024’te tamamlanmış olacak.
MUBI
Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduğuna emin olduktan sonra bilgilerini bize iletin ve üyelik kazanın.
27 Ocak: 30. Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Yarışma filmlerinden Açık Kapılar Ardında, Türkiye’den kaçma planları yapan gençlere, kapağı Almanya’ya atmış bir grup üzerinden hınzırca bakıyor. Berlin’de yaşayan yönetmen Alpgiray Uğurlu, genç bir mühendisin ev kiralarken kefil bulmak için çıktığı yolculuğu anlattığı filmiyle FİLM-YÖN En İyi Yönetmen ödülü kazandı.
28 Ocak: İki dalda Oscar’a aday gösterilen ve aynı gün aynı hastanede doğum yapan iki kadının kesişen hayatlarını konu eden Pedro Almodóvar filmi Paralel Anneler / Madres paralelas’ın başrolünde Penélope Cruz var.
30 Ocak: Metin Akdemir’in İstanbul’daki sokak satıcılarını takip ettiği kısası Ben Geldim Gidiyorum, yönetmenin ilk ve en başarılı çalışması.
31 Ocak: Kadir İnanır ve Zuhal Olcay’ı bir araya getiren 1989 yapımı Medcezir Manzaraları, üç benzemezin kesişen hayatlarını konu ediyor.
TOD
Platform bu hafta, son bir yıl içinde vizyona girmiş birçok filmi kataloğuna ekliyor. Suçlu zevklerden çöp filmlere, gizli hazinelerden çocukları sevindirecek örneklere varan geniş bir seçki mevcut. Kısacası, afişinin önünden geçerken “acaba mı” dediğiniz filmler, şimdi elinizin altında.
Yayında: Mahkûm 77 / Modelo 77: La casa de papel’in Río’su Miguel Herrán’ı 5 Goya ödüllü kaliteli bir filmde izleyeceğiz.
Yayında: Süper Aile / Helt süper: Kasabanın süper kahramanı olarak babasının yerini almak zorunda kalan, video oyunu tutkunu 11 yaşındaki Hedvig’in hikâyesini anlatan bir animasyon.
Yayında: Bas Gaza Bas / Manta, Manta - Zwoter Teil: 1991 yapımı Manta, Manta’ya devam filmi geldi. IMDb puanı 3,3 olan bir otomobil yarışı görmek isteyenler için.
Yayında: Astronot Köpekler: Tropikal Macera / Space Dogs: Tropical Adventure: Özen Film’in pandemi öncesi aldığı ucuz bir animasyon.
29 Ocak: Para Avı / Kill Shot: 100 milyon dolar dolu bir çantanın peşinde koşulan aksiyon.
29 Ocak: Pinokyo: Sihirli Yolculuk / Pinokkio. Pravdivaya istoriya: Özen Film, Rusya-Macaristan ortak yapımı bir Pinokyo uyarlaması bulmayı başarmış. Çöp animasyon severlere.
29 Ocak: Yasa Dışı / Inside Man: Emile Hirsch’in başrolde yer aldığı bir polisiye.
29 Ocak: Belle ve Sebastian: Cesur Dostum / Belle et Sébastien: Nouvelle génération: 2013 tarihli filmin devamı.
30 Ocak: Aşk ve Savaş / Traumfabrik: 1961 senesinde Berlin Duvarı nedeniyle âşık olduğu Fransız oyuncuyu görmesi engellenen işsiz Alman figüranın, sevdiği kadını görmek için yönetmenliğe soyunmasını konu eden film, 2019 yapımı olmasına rağmen bizde 2023’te vizyona girmişti.
Netflix
Platformda bu hafta silahlar konuşuyor.
25 Ocak: He-Man ve İskeletor mücadelesi devam ediyor. Kevin Smith’in baş yapımcı olduğu Kâinatın Hâkimleri: Devrim / Masters of the Universe: Revolution, 25’er dakikalık 5 bölümden oluşuyor.
25 Ocak: Narcos ve Narcos: Mexico sevenlere hitap edecek altı bölümlük mini dizi Griselda, zekâsı ve hırsıyla tarihin en güçlü uyuşturucu kartellerinden birini kuran Griselda Blanco’nun hayat öyküsünden esinleniyor. 1970 ve 1980’li yılların Miami’sinde nasıl bir uyuşturucu ticareti döndüğünü merak edenlere.
26 Ocak: Yıkıcı bir deprem Seul’u çöle döndürmüş, insanlar ölmeden kıyameti yaşamıştır. Gençler üzerinde deneyler yapan bir doktorsa çok daha kötü günlere kapı aralamaktadır. Çöl Avcıları / Hwang-ya, aksiyonu bol bir kurtarma operasyonu filmi. Muhtemelen de haftanın en iyisi.
30 Ocak: Jack Whitehall: Settle Down, sevilen komedyenin yeni stand-up şovu.
31 Ocak: Âşık olduğu kadın uğruna 2014 yılında Şili’de yüzyılın soygununu gerçekleştiren Kevin Tapia adlı genç kaykaycıyı konu eden Baby Bandito, soygunu ve sonrasında yaşanan gangster hesaplaşmasını anlatan yeni bir dizi.
Vizyonda Ne İzlesem?
⚽️ İnadıyla Şampiyon: Beş aydır ertelenen Trabzonspor belgeseli bakalım bu hafta vizyon yüzü görebilecek mi. Gösterimler tamamlandıktan sonra dört bölüm hâlinde dijitale gelecekmiş.
🇷🇺 Büyük Macera 2: Sürpriz Misafir / Bolshoye puteshestviye. Spetsialnaya dostavka: Rusya yapımı bir animasyon daha vizyona giriyor. Bu gidişle bizim çocuklar Rusça öğrenecek.
🛩️ Çıkış Yok / No Way Up: Yeterince düşen uçak filmi-dizisi izlemediğinizi düşünüyorsanız, işte size bir tane daha. Bu sefer okyanusa düşüyor ve henüz ölmeyenlere köpek balığı falan saldırıyor. Hatta bütün filmin o sahne için çekildiğine emin gibiyiz.
🎤 Cem Karaca’nın Gözyaşları: Yüksel Aksu’nun yönettiği, İsmail Hacıoğlu, Fikret Kuşkan ve Yasemin Yalçın’ın rol aldığı yapımın vizyon tarihi tam 10 kez değişmişti. İnceleme videosu burada.
💤 Rüya Senaryo / Dream Scenario: İlgi Manyağı / Syk pike’in yönetmeninin yeni filmi harika bir çıkış noktasına sahip, özel olmak için delice çırpınan ancak son düzlükte fikirleri tükenen bir Charlie Kaufman özentiliği. Yine de bazı sahnelerin tadı ve Nicolas Cage’in performansı için izlenir, belli bir seviyede keyif de alınabilir.
🇸🇳 Kaptan Benim / Io capitano: Matteo Garrone’nin Oscar’a aday gösterilen, Venedik’ten ödüllü yeni filmi; Dakar’dan Avrupa’ya ulaşmak için yola çıkan Seydou ve Moussa adlı iki gencin macera dolu yolculuğunu anlatan bir peri masalı olarak tarif ediliyor.
👻 Ruhlar Bölgesi: Karanlık Taraf / From the Shadows: Insidious serisiyle alakası olmayan, en az bizimkiler kadar ucuz bir korku filmi.
💃 Haydi Tut Elimi: Dans yarışmasına hazırlanan çocukları anlatan BKM filmi, “Güldüy Güldüy Show Çocuk” ekibinin elinden çıkma.
😈 Şeytan1: Haftanın yerli korku filmi.
Ali Ulvi'den Vizyon Notları
“Bu hafta: Hayaller, umutlar, rüyalar, kâbuslar…”
Kaptan Benim
Bir köşe yazarı sık sık anımsatıyor: Okullarda sömürgecilik tarihi okutulmalı! Katılıyorum. Bugünün geçici sığınmacı, kaçak, mülteci dramlarını daha iyi anlayabilmek ve ırkçılık hastalığından bir nebze korunabilmek için gerekli. Yaşlı Avrupa’nın zenginlik ve refahının kanlı kökleri özellikle Afrika kıtasına uzandığından, gelişmiş ülkeler bedel ödemek zorunda. Fakat kurnazca, hesaptan kaçmasını da beceriyorlar! Kimi sanatçılar en azından Avrupa’da yaşamaları analarının ak sütü gibi helal olan Afrikalıların hayallerini, umutlarını, ülkelerini terk ediş hikâyelerini yansıtarak, ‘vazifelerini’ yapıyorlar.
Mafya benzeri suç organizasyonu Camorra klanları üzerine, gerçekliğinin şaşırttığı, küçük başyapıt Gomorra (2008) ile tanıdığımız Matteo Garrone, Kaptan Benim / Io capitano’yu bir aktivistten esinlenerek çekmiş.
Senegal 1960’da bağımsızlıkla tanışmış. Kaçaklarımız, İtalya’da rap müzik yapıp para kazanma hedefleri olan iki Senegalli genç. Batıda yer alan ülkelerinden kuzeye doğru, Libya’ya / Akdeniz’e varmaya çalışırlarken, yaşama sevinçleri, yol boyunca solduruluyor… Yoksul insanların son paralarını alan kaçakçılar, rüşvetçi sınır muhafızları, ailelerinden fidye alamadıklarını öldüren köle tüccarları tarafından kötülükle tanıştırılıyorlar.
Ana karakter Seydou’nun tüm fecaate rağmen parlayan iyiliği ve masumiyeti, iyi çekilmiş filmin seyredeni kötü hissettirmesini önlüyor. Yönetmen, çoğunlukla berbat sonuçlanan bu yolculuklardan birine aydınlık gözlüklerle bakmış; insanlıktan umudunu kesmemiş. Bir tür vicdani rahatlatma mı? Olabilir.
Rüya Senaryo
Anlayışlı, yumuşak bir eşe, iki ergen kıza, güzel bir eve sahip olduğu halde pek de mutlu olmayan, kadrolu, sönük ve kitap yazmayı becerememiş Profesör Paul, aynen bu pasiflikle başkalarının rüyalarına girmeye başlar. Yakın çevresinden başlayarak giderek genişleyen bir daire içinde gezegendeki bir yığın insan, rüyalarına giren ve hiçbir şey yapmadan duran adamı çok sever. Ünlendiği için de üzerinden para kazanma hesapları yapılmaya başlanır…
Norveçli Kristoffer Borgli, şöhret için bedenine zarar veren bir sosyal medya çılgınını takip ettiği, tüyleri diken diken eden İlgi Manyağı / Syk Pike ile geçen yıl radarımıza girmişti… Yeni filmiyle, Charlie Kaufman-Spike Jonze ikilisini anımsatan Borgli, bu ikilinin 2002’de imza attığı Adaptation.’da unutulmaz ikizleri oynayan Nicolas Cage’le çalışmış nitekim.
Rüya Senaryo / Dream Scenario’ya, abartılı bir ilgiyle oyun sahasına sürdükleri ‘tanınmış kurban’ üzerinden tatminsizliklerine dijital abuk sabuklukları aktaran kitlelerin, kısa süre sonra, aynı hızla ve tersi tepkilerle nasıl faşizanlaşabildiklerini uçuk biçimde işleyen bir film diyebiliriz. Rüyaların özlenen adamından, kâbusların canisine dönüştüğü için Paultergeist olarak anılan karakterine, bu kapkara mizahta olağanüstü şaşkınlık yükleyen Cage, role cuk oturmuş. Özellikle linçin başladığı bölümlerden itibaren beyhude isyanıyla bir kısmımızın duygularına tercüman oluyor.
Bir insanın çok kısa sürede her anlamda nasıl çökertilebileceğini gösteren tuhaf ve kitle gaddarlığı üzerine ‘ibretlik’ bir dram.
Ayrıca...
40. Sundance Film Festivali’nden seçilmiş 12 kısa film, 18 Şubat’a kadar ücretsiz olarak erişime açıldı.
Katkılarından dolayı Ali Ulvi Uyanık, Ozancan Demirışık, Zeynep Şima ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bağımsız yayıncılığa destek olmak isterseniz 10 TL, 25 TL, 50 TL, 75 TL, 100 TL ya da 500 TL karşılığında Dijital Teşekkür Kartları alabilir ve dilerseniz sevdiklerinize hediye olarak gönderebilirsiniz.