Merhaba,
Kızgın Güneş / Plein Soleil, 28 Şubat’ta MUBI’ye geliyor. Bakın Tanju Baran, Ters Ninja’daki yazısında ne demiş: “The Talented Mr. Ripley’in perdedeki ilk macerası olan Plein Soleil, öncelikle saf bir uyarlamadan ziyade esinlenmedir; yönetmen René Clément romanı sadık bir şekilde aktarmak gibi bir amaç gütmemektedir. Bunun bence, üç temel gerekçesi var: İlki ve en önemlisi Alfred Hitchcock’un Strangers on a Train’i uyarlama şekli ve elde ettiği başarı, ikincisi Tom Ripley’nin devam öykülerinin henüz yazılmamış olması ve sonuncusu filmin Fransa menşeli olması.”
Bu enfes pasajın da içinde olduğu Patricia Highsmith dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Geçen Hafta Ne İzlendi?
Bu Hafta Ne İzlesem? okuyucuları 190. sayımızda uzun zaman sonra sonra ilk defa TOD’a büyük ilgi gösterdi. İşte geçen hafta en çok izlenen beş içerik:
Ren Altını / Rheingold – TOD
Halo – TOD
Quantum Leap – TOD
Prime Video
Prime Video’nun ilk yerli orijinal dizisi Düğüm yarın başlıyor. Bergüzar Korel, Caner Cindoruk ve Serkan Altunorak’ın rol aldığı sekiz bölümlük Müge Anlı soslu polisiye dramanın ilk üç bölümü aynı gün izlenebilecek, kalan bölümlerse haftalık olarak yayınlanacak.
Oğluyla kariyeri arasında bir denge tutturmaya çalışan, kayıp ve cinayet dosyalarını incelediği yüksek reytingli bir program sunucusu olan Neslihan’ı odağına alan dizi, Netflix’in çoğu işini de yapan OGM Pictures’ın elinden çıkma yani kuş kondurmasını beklemiyoruz.
GAİN
2004 yılında kaybettiğimiz Theo van Gogh’un 2003 tarihli filmi Interview’ün yerli uyarlaması Yarın Yokmuş Gibi, 14 Şubat’ta platforma eklendi.
Magazini küçümseyen deneyimli gazeteci Hakan’la (Halit Ergenç) açık kanallara iş yapan medyatik oyuncu Manolya (Tuba Büyüküstün) bir röportaj vesilesiyle tanışır ve birbirlerinden hiç hoşlanmazlar. Röportajı yarıda kesseler de aynı gece tatsız bir olay onları yeniden bir araya getirir ve bu kez birbirlerine başka bir gözle bakmaya başlarlar. Akşam saatlerini birlikte geçirdikçe önce önyargıları kırılır, sonra da aralarında tarifi zor bir çekim oluşmaya başlar.
Yarın Yokmuş Gibi, toplam süresi iki saati biraz geçen dört bölümden oluşuyor. Kimyası tutan oyuncuları, çağımızın ruhunu yakalayan zekice diyalogları, Müslüm Gürses’ten Sezen Aksu’ya uzanan şarkı kullanımı ve seyircisini kandırmaya çalışmayan içten yaklaşımıyla gönlümüzü fetheden bir iş oldu. Özellikle romantik takipçilerimize tavsiye ediyoruz.
MUBI
Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduğuna emin olduktan sonra bilgilerini bize iletin ve üyelik kazanın.
22 Şubat: Üç Luis Buñuel filmi; Burjuvazinin Gizli Çekiciliği / Le charme discret de la bourgeoisie, Arzunun O Belirsiz Nesnesi / Cet obscur objet du désir ve Gündüz Güzeli / Belle de jour kataloğa ekleniyor.
23 Şubat: Bozcaada’da balıkçılık yapan iki kuzeni anlatan Mendirek’i 2023 Altın Koza’da yarışma filmi olarak izlemiştik. Hasan Nadir Derin’in isabetli yorumlarına bakabilirsiniz.
25 Şubat: İki yakın arkadaş Cemre ve Eda’nın, Eda’nın hoşlandığı oğlanın evindeki partiye gitmesiyle yaşananları anlatan kısa filmin yönetmeni Melisa Üneri.
Netflix
22 Şubat: Haftanın en iddialı işi Avatar The Last Airbender, sevilen çizgi dizinin canlı çekim yeni uyarlaması.
23 Şubat: Penceremden 3: Göz Göze / A través de tu mirada, üçlemenin son filmi ve başkalarıyla görüşürken bile birbirlerini unutamayan Raquel ve Ares’in aile baskısına rağmen tekrar bir araya gelip gelemeyeceğini sorguluyor.
23 Şubat: Bir savunma avukatı, kız arkadaşını öldürmekle suçlanan bir sanatçının davasını üstlenir ama aralarında oluşan çekim nedeniyle işler tehlikeli bir hâl alır. Mea Culpa’nın yönetmeni, komedileriyle tanınan ama feci halde ciddiye alınmak isteyen Tyler Perry.
23 Şubat: Formula 1: Drive to Survive, 6. sezonuyla dönüyor.
24 Şubat: 30. SAG Ödül Töreni canlı yayınlanacak ama simultane çeviri içermeyecek.
28 Şubat: Dört bölümlük belgesel dizi Ahtapot: Bir Amerikan Komplosu / American Conspiracy: The Octopus Murders, siyasi bağlantıları olan güçlü bir şebekenin kendilerini araştıran gazeteciyi öldürmesinin ardından yaşananları gözler önüne seriyor.
28 Şubat: 22 Mart 2016’da YouTube’da yayınlanıp 7 milyona yakın görüntülenen Code 8 adlı 10 dakikalık kısa filmin 2019 yapımı uzun metraj versiyonu aynı adla Netflix’te yayınlanmıştı, şimdi de devam filmi Kod 8: 2. Kısım / Code 8: Part II geldi. Kısa film ve ilk uzun metrajla ilgili detaylı tanıtım ve görüşlerimiz Ters Ninja’da.
28 Şubat: DreamWorks animasyonu Kim Demiş Kötüyüz Diye? / The Bad Guys, soygun yapan bir ekibin hapse girmemek için iyi davranma çabalarını konu ediyor.
Disney+
28 Şubat: The Simpsons, 35. sezonun ilk kısmıyla dönüyor.
BluTV
Yayında: Harry Potter serisinin tamamı platforma eklendi.
IMDb Pro
Netflix’in 2024’te sunacağı tüm önemli film ve dizilerin listesi.
25 Şubat’ta sahiplerini bulacak Film Independent Spirit Awards adayları, tam liste.
Le Cinéma Club
Kıymetli Alman sinemacı Wim Wenders, En İyi Uluslararası Film dalında Japonya adına Oscar için yarışacak yeni filmi Mükemmel Günler / Perfect Days’in yapımında kendisine ilham olan dokuz filmi paylaştı.
Ve Şimdi Haberler!
Past Lives’ın senaryosunu okumak ister misiniz?
Meryl Streep, Only Murders in the Building’in 4. sezonunda da yer alacağını açıkladı.
Vizyonda Ne İzlesem?
🍕 Erdal ile Ece: Gökbakar Kardeşler, Celal ile Ceren’den sonra bugün doğan çocuğunuza isim önermeye devam ediyor. Dikkat Şahan Çıkabilir uyarısı verdiklerinde ivedilikle aksiyon almalıydık.
🕍 Ritüel / Consecration: Bir ay sonra kimsenin adını bile hatırlamayacağı, din soslu bir korku filmi daha.
🐶 Oyuncaklar Firarda / The Inseparables: Çocuklara yönelik vasat bir animasyon ama bugünlerde bu türde vasat bile zor bulunuyor.
🇩🇪 İlgi Alanı / The Zone of Interest: İkinci Dünya Savaşı anlatılarından bıktık, görmediğimiz ne kaldı, fikirler tükendi dediğimiz anda gelen kan dondurucu yapım, beş haklı dalda Oscar’a aday gösterildi. Kuru Otlar Üstüne’deki “numarayı” utandıracak finali de dahil, haftanın en iyisi.
⚽️ Hayatla Barış: Ampüte Futbol Milli Takımı sporcusu Barış Telli’nin yaşamından ilham alan filmde Taner Ölmez başrolde. Bir de her rolü beceremediği ne zaman kabul edilecek diye beklediğimiz Nazan Kesal.
Ali Ulvi’den Vizyon Notları
“İnsan Karanlığı”
İsviçreli filozof Henri Frédéric Amiel “Hiçbir şey, kötülük gibi üreyip çoğalamaz” demiş…
Endüstriyel verimliliği gözeterek sistematik biçimde insan imha eden fabrikanın iki duvar ötesindeki evin sakinlerinin, karanlığın dibinde güneşlenmeleri tuhaf gelmesin. Distopik ya da fantastik olmayan İlgi Alanı / The Zone of Interest, geçen yüzyılda yaşanmış gerçek yaşamlar ve olaylara dayanan, tabii asıl bugüne dair bir film.
Bu dram, 1940’ların ilk yarısında, toplama, çalışma, yok etme kampı, Nazi Almanyası’nın bugüne kalmış en korkunç yapılarından Auschwitz-Birkenau’nun komutanı Rudolf Franz Ferdinand Höss ile ailesinin günlük hayatlarından kesitleri içeriyor. Seyirci de doğal olarak, vatan için çok değerli bir vazifeyi ifa eden babanın başarılarıyla gurur duyan anne ve çocuklarının, yan taraftaki kampın bacalarından çıkan dumanlar ile ara sıra serpilen küllere rağmen nasıl insan gibi kalabildiklerine şaşırıyor. Oysa mesele yaklaşık yetmiş milyon insanın ölümüne neden olan 2. Dünya Savaşı’nın soykırımlarını suç olarak algılamayıp doğal kabul edenlerle sınırlı değil. Yönetmen Jonathan Glazer, daha salona girmeden afişe bakanlara esas olanı vurgulamış zaten. Mesele insan karanlığı: Her daim!
Evet, tüm bir vahşetin uzaktan müthiş bir ses tasarımıyla aktarıldığı ve görüntü yönetimi ile mimarinin kamp dışındaki canlılığı tuhaf biçimde donuklaştırdığı, çarpıcı bir sinema yapıtıyla karşı karşıyayız. Önemlisi, komutan Höss ve karısı Hedwig’in mükemmel hayatlarından ara sıra dışarıya, örneğin çalışanlarına doğru sızan karanlık, hepimizdeki potansiyeli işaret ediyor. Kendi adıma, filmlerin bana tuttuğu aynalardan gözlerimi kaçırmıyorum. Bugün turistik gezilerin programının bir parçası olan soykırımdan geriye kalanlardan ders alınsa, canlı yayınlarla parçalanan çocuklara karşı bu denli kayıtsız kalınabilir miydi?
Aslında dijital çağa geçiş dışında değişen bir şey yok. Hepimiz Höss ailesi gibi yiyip içip eğleniyoruz. Her ekrandan üzerimize gelen görüntülerden rahatsız olursak karartıyoruz ve dumanı da solumuyoruz nasıl olsa! Cervantes’in dediği gibi: “Karanlık, bütün günahların üstünü örten kirli bir yorgandır.”
Filme bu açıdan bakmanızı öneririm.
Ayrıca...
2024 Rotterdam Uluslararası Film Festivali’nden seçilmiş, ikisi ödüllü on kısa filmi ücretsiz izleyebilirsiniz.
Katkılarından dolayı Ali Ulvi Uyanık, Hasan Nadir Derin, Ozancan Demirışık, Tanju Baran, Zeynep Şima ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bağımsız yayıncılığa destek olmak isterseniz 10 TL, 25 TL, 50 TL, 75 TL, 100 TL ya da 500 TL karşılığında Dijital Teşekkür Kartları alabilir ve dilerseniz sevdiklerinize hediye olarak gönderebilirsiniz.