Merhaba,
43. İstanbul Film Festivali sona erdi. Ulusal Yarışma’daki 10 filmin 6’sı, Altın Portakal iptal edildiği için izleyemediklerimizdi. Herkesin favorisi olan bir film olmadı ama Bildiğin Gibi Değil, sevimliliğiyle biraz öne çıktı. Ses problemleri nedeniyle yerli filmleri anlamak için bu sene de altyazı okumamız gerekti. Aslında izlediğimiz en iyi yerli film Faruk’tu ama muhtemelen yönetmeni Aslı Özge jüri başkanı olduğundan, Uluslararası Yarışma kapsamında gösterildi. Ödüllerse her zaman olduğu gibi kimseyi memnun edemedi.
Geçen hafta düzenlediğimiz ankette bültenlerimizden ne kadar memnun olduğunuzu sormuştuk. Katılanların %78’i ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️ vererek bizi mutlu etti. %16 ⭐️⭐️⭐️⭐️, %2 ⭐️⭐️⭐️, %3 ⭐️⭐️, %1 ⭐️ verdi. Düşük puanlayanlarla iletişime her zaman açığız, dilediğiniz zaman fikirlerinizi bize iletebilirsiniz.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Geçen Hafta Ne İzlendi?
İşte Bu Hafta Ne İzlesem? okuyucularının 200. sayımızda en çok ilgi gösterdikleri beş içerik:
Park Avenue: Uzun Bir Durdurma / The Taking of Pelham One Two Three – Prime Video
Meditasyon Rehberi – Netflix
Uyku Rehberi – Netflix
Prime Video
02 Mayıs: Aynı adlı kitaptan uyarlanan Sen İhtimali / The Idea of You, August Moon grubunun solisti olan 24 yaşındaki Hayes Campbell ile 40 yaşındaki bekar anne Solène’in aşkını anlatıyor. Eski kocası son anda sözünden cayınca Solène, Coachella Müzik Festivali’nde kızına eşlik eder ve ikilinin beklenmedik bir tanışmayla başlayan ilişkileri, Hayes’in süperstar statüsüyle birlikte gittikçe karmaşık bir hal alır. Solène, spot ışıkları altında yaşamak durumunda kaldığı ilişkisinin hayalleriyle uyuşmadığı gerçeğiyle yüzleşir. Anne Hathaway ve Nicholas Galitzine başrollerde.
MUBI
Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduğuna emin olduktan sonra bilgilerini bize iletin ve üyelik kazanın.
03 Mayıs: Romanya Yeni Dalgası’nın en ele avuca sığmayan yönetmenlerinden Radu Jude’nin son harikası Dünyanın Sonundan Çok da Bir Şey Beklemeyin / Nu astepta prea mult de la sfârsitul lumii; komünizmle yönetilen Çavuşesku dönemi ile günümüzün kapitalist Romanya’sını “bir mağaradan çıkıp başka mağaraya girdik” alegorisinde buluşturuyor. (Tanju Baran)
Disney+
Yayında: Mutantlarla nostaljik bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Marvel Animation’dan X-Men’97 yayına başladı.
Yayında: C.J. Sansom’un uluslararası üne sahip Tudor romanlarından uyarlanan yeni dizi Shardlake’te Arthur Hughes, keskin bir adalet duygusuna sahip bir avukat ve entrikalarla kuşatılmış bir dünyadaki birkaç dürüst adamdan biri olan Matthew Shardlake’i canlandırıyor. 16. yüzyıl İngiltere’sinde gizemli bir cinayetin aydınlatılışını izlemek isteyenler buyursun.
04 Mayıs: Kendilerine farklı yollar çizmiş iki savaşçının gözlerinden korkunç Galaktik İmparatorlukta bir yolculuk vadeden yeni animasyon mini dizi Tales of the Empire, her şeyini kaybetmiş genç Morgan Elsbeth’le intikam peşindeki eski Jedi Barriss Offee’in maceralarını anlatıyor.
Netflix
02 Mayıs: Atlantalı gayrimenkul kralı Charlie Croker aniden iflas eder ve imparatorluğunu yaşadığı felaketten istifade etmeye çalışanlardan korumak için çabalarken, kendisini siyasi-ticari çıkar çatışmalarının ortasında bulur. Jeff Daniels’ın başrolde olduğu David E. Kelley imzalı yeni dizi A Man in Full’un yönetmeni Regina King.
02 Mayıs: İtalyan rock’ının kadın ikonu Gianna Nannini’nin yaşamını konu alan Beautiful Rebel, müzik dünyasının en dobra ve ünlü seslerinden birinin yaşamından 30 yıllık bir kesit sunuyor.
02 Mayıs: Patrick Stewart’ın seslendirdiği Neandertallerin Sırları / Secrets of the Neanderthals, son 30 yılda elde edilen bulguların 300 bin yıllık sırlara nasıl ışık tuttuğunu anlatan bir belgesel.
02 Mayıs: T * P Bon, zamanda yolculuk temalı bir anime.
02 Mayıs: Platform platform gezen Barbarian, şimdi de Netflix’e geliyor. Aslı Ildır’ın Ters Ninja için yazdığı inceleme burada.
03 Mayıs: Jerry Seinfeld, Melissa McCarthy ve Amy Schumer’ı bir araya getiren Çılgın Kahvaltılık / Unfrosted, 1963 Michigan’ında kahvaltılık gevreğin iki ezeli rakibi olan Kellogg’s ve Post’un, kahvaltının çehresini sonsuza dek değiştirecek bir hamur işi bulmak için kıyasıya yarışmasını anlatıyor. Kadronun geri kalanı da ünlüler geçidi.
TV+
Bu yılın senaryo dallarında Oscar kazanan iki filmi; Bir Düşüşün Anatomisi / Anatomie d'une chute ve Geride Kalanlar / The Holdovers’ın ilk yayıncısının TV+ olacağı açıklandı ve ilki 26 Nisan’da platforma eklendi. Uluslararası Film dalında yarışan Öğretmenler Odası / Das Lehrerzimmer ve Kaptan Benim / Io Capitano da yakında yine TV+’ta olacakmış.
Le Cinéma Club
John Wilson, popüler HBO dizisi How To with John Wilson’ı tamamladıktan sonra tekrar DV kamerayla çekim yapmak istediğini fark etti ve uzun süredir hayranlık duyduğu, yaşayan bir efsane olan yeraltı ikonu Mike Kuchar ile bir gün geçirmek için San Francisco’ya gitti. Ve sonuç olarak, hayırsever bir Amerikalı sanatçının dünya görüşünü, muhteşem homoerotik illüstrasyonlarını ve Wilson üzerinde büyük etkisi olan kardeşi George ile yaptığı filmleri tartışan büyüleyici bir röportaj ortaya çıktı. Filmin çevrimiçi prömiyeri burada.
IMDB Pro
2024 yılı TV rehberi.
İzlenmesi gereken beş video oyunu uyarlaması.
Fallout’un ikinci sezonundan neler beklemeliyiz?
Vizyonda Ne İzlesem?
🎤 Back to Black: Karışık eleştiriler alan Amy Winehouse biyografisi bizde de vizyona giriyor.
💕 Grabuna: 1960’larda Ankara’dan Edirne Keşan’ın Grabuna kasabasına tayin isteyen arkeoloğun, yaşadığı hayal kırıklıklarının ardından çalışmaya başladığı müzede âşık olduğu kadınla ilişkisini anlatan bir yerli yapım.
👾 Hanna ve Minik Canavarlar / Hanna y los monstruos: Çocukları hedefleyen ortalama bir animasyon.
🥖 Bakkal Amca: Mahmut Tuncer: Geçtiğimiz 2 yılda 11 filmi vizyona giren Bilal Kalyoncu’nun 12. filmi, ölmeden önce ünlü türkücünün biyografisini çekmek isteyen bir film ekibini konu ediyor. Utanarak söylüyoruz, komik olma ihtimali var.
🤹🏻♂️ Sinemada İtiraz Ediyorum: Müfit Can Saçıntı’nın tek kişilik gösterisinin kaydı.
😨 Sobe: Sakallı Bebek: Yerli korku.
🧒🏼 Çocuk Kalbi: Bol mesajlı bir çocuk filmi. İlker Aksum başrolde.
📛 Tarot: Hikâyesini Tarot kartları üzerine kuran bir korku filmi.
👩🏻💼 Tereddüt Çizgisi: Dünya prömiyerini 80. Venedik Film Festivali’de yapan Selman Nacar filmi, İstanbul Film Festivali’nin ardından vizyona giriyor. Avukat Canan’ın masum olduğuna inandığı ve uzun süredir savunduğu bir cinayet zanlısının hüküm duruşması gününde kendi vicdanıyla yüzleşmek zorunda kalmasını anlatan filmde Tülin Özen, Oğulcan Arman Uslu, Gülçin Kültür Şahin, Vedat Erincin, Erdem Şenocak rol alıyor. İddiasının altından kalkabildiğini yahut beğendiğimizi söyleyemeyeceğiz.
🇷🇺 Küçük Prens Karlar Ülkesi / Suvorov: Velikoe puteshestvie: Rusya yapımı bir animasyon daha vizyona sokuluyor.
⛺️ Kanlı Gece: Kamp: Ucuz yollu bir yerli yapım.
🫥 Şahsi Meselemiz “Merkez Üssü Hatay”: 6 Şubat 2023 depremlerini konu eden ilk film yetişti. Hadi bakalım.
🌏 Üç Günlük Dünya: Caner Erzincan’ın yeni filminde Bülent Emrah Parlak başrolde.
Geçmişte Ne İzledik -12-
Anılarımızda yazlık sinemaların özel bir yeri var.
1960 ve 70’lerde İstanbul’un sayfiye yeri olan, adı üzerinde bir yer: Kumburgaz. On yıl boyunca yazlarımızı bu denizinin ve kumunun temizliğiyle meşhur beldede geçirmiştik. Tüm gün yanık tenlerimizle koşuşturan haşarı çocuklardık. Neredeyse her akşam ise üç yazlık sinemadan birine giderdik… Kış sezonunda şehirde gösterilmiş filmler ikinci vizyon olarak, her gün ya da iki günde bir değiştirilerek gösterilirdi. Açık havadaki seyir keyfi, atıştırmalıklarla müthiş zevkli bir hal alırdı. Bayağı da önemli filmler seyrettiğimi anımsıyorum. Mesela, bir çocuk olarak ne kadar anlayabildiysem tabii, Michelangelo Antonioni’nin Cinayeti Gördüm / Blow-Up filmini (1966) “keşfetmiştim”! Filmde o siyah beyaz fotoğraftaki ayrıntının beni ne çok ürküttüğünü unutamam!
Kumburgaz Sineması çok büyüktü. Koltukları hep dolardı. Ağırlıklı olarak yerli filmler oynatırdı… Orada seyrettiğim Karanlığa Kadar Bekle / Wait Until Dark adlı gerilimdeki bir an, seyircilerin sıçrayıp kimilerinin çığlık atmasına neden olmuştu. Bu tepkinin nedeni, Terence Young’ın yönettiği 1967 yapımı filmde, bodrum katında oturan bir kör kadının, soğukkanlı bir katille baş başa kaldığı finaldi. Hiçbir şeyden haberi olmadan bir uyuşturucu hesaplaşmasının ortasında kalan kadını müthiş bir başarıyla canlandıran Audrey Hepburn, bu rolüyle Oscar adaylığı elde etmişti. Beyazperdenin en ürkütücü ve çekici canilerinden birini de, geçen yıl yitirdiğimiz Alan Arkin oynuyordu. Tabii bu filmi de çekildikten birkaç yıl sonra gecikmeli görebilmiştik. (Ali Ulvi Uyanık)
Ayrıca...
Beetlejuice 2 neden önemli?
Katkılarından dolayı Ali Ulvi Uyanık, Ozancan Demirışık, Tanju Baran, Zeynep Şima ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bağımsız yayıncılığa destek olmak isterseniz 10 TL, 25 TL, 50 TL, 75 TL, 100 TL ya da 500 TL karşılığında Dijital Teşekkür Kartları alabilir ve dilerseniz sevdiklerinize hediye olarak gönderebilirsiniz.