200. sayımızdan merhaba,
Meditasyon yapıyor musunuz? Hayatınızın bir döneminde meditasyonla ilgilenmiş, getireceği faydalara ihtiyaç duymuş ya da hiç aklınıza getirmemiş olabilirsiniz ama Netflix’in nispeten gölgede kalmış bu hizmetinin, birçoğunuzun ilgisini çekeceğine eminiz. Headspace ortaklığıyla hazırlanmış videolar sayesinde sıfırdan başlayabilir; stres, acı ve öfkeyle baş etmenin yeni yollarını öğrenebilir; potansiyelinizi açığa çıkarabilirsiniz. Ya da sadece rahatlamaya veya derin bir uykuya ihtiyacınız olduğunda bu öğretilerden faydalanabilirsiniz. Bağlantılar bültenin sonunda.
200 hafta boyunca bizi destekleyen, yanımızda olan herkese teşekkür ediyor ve bu sayıya Kerem Sanatel’den gelen hınzır bir “gizli hazine” önerisiyle başlıyoruz.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
“Bu Hafta Hangi Metroya Binsem?”
Amazon Prime istasyonundan Pelham’a saat 1:23’te kalkan treni kaçırmayın. Yalnız dikkat, 1974 model olanına bineceksiniz. Uzun Bir Durdurma’dan (?!) ve Korkunç Soygun’dan bahsedenler kafanızı karıştırmasın. Evet, hikâye korkunç aslında, metro treni içindeki yolcularla beraber bir grup silahlı fidyeci tarafından alıkonuluyor. Gelgelelim anlatıcısı Peter Stone, o yüzden tırnak kemirten bir gerilimden ziyade zehir zemberek bir kara mizah başyapıtı bekliyor sizi. (Olayın NY’daki grip salgınıyla aynı zamana denk gelmesi bir gerilim öğesi sayılabilir aslında.) New York şehrinin resmi makamları bu tür bir olaya tamamen hazırlıksız, fidyecileri habire azarlıyorlar: “Niye uçak falan kaçırmadınız ki?” Herkes hazırcevap, herkes nüktedan, silahlar patlamadıkça yolcularda bile panik yok, hatta sosyal medyadaymış gibi sürekli laf yetiştiriyor, hiçbir lafın altında kalmıyorlar. Filmdeki kriz yönetememe hali ve daha nice ayrıntı çok tanıdık. Hollywood’un tüm altın kuralları yerle bir. (Buna trol film diyebilir miyiz?) Tüm zamanların en iyi kapanış sahnesine bu filmi örnek gösterenler hiç abartmıyor. Hapşırırken ağzını kapatmayana her şey müstahak zaten. (Kerem Sanatel)
Park Avenue: Uzun Bir Durdurma / The Taking of Pelham One Two Three, Prime Video’dan erişilebilir.
MUBI
Öneri programımız kapsamında bir arkadaşını bültenimize abone yapan herkese bir aylık MUBI üyeliği hediye ediyoruz. Bu bağlantıdan abone olduğuna emin olduktan sonra bilgilerini bize iletin ve üyelik kazanın.
25 Nisan: Michael Cimino klasiği Avcı / The Deer Hunter gösterilecek.
26 Nisan: Kevin Macdonald belgeseli High & Low – John Galliano, ünlü modacının kariyerini inceliyor.
26 Nisan: Dünya sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Wim Wenders İstanbul Film Festivali’nin onur konuğu olarak MUBI işbirliğiyle ilk kez İstanbul’a geliyor. Kendisiyle 27 Nisan 17.30’da Yapı Kredi Kültür Sanat’ta bir söyleşi gerçekleştirilecek. Bugünse yönetmenin beş filmi MUBI’ye ekleniyor.
27 Nisan: Christian Petzold’un 2023 Berlin Film Festivali’nden Jüri Büyük Ödülü’yle dönen son filmi Kızıl Gökyüzü / Roter Himmel, MUBI kataloğuna ekleniyor.
28 Nisan: Tek filmlik yönetmenlerimizden Özkan Yılmaz’ın 2019 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde maruz kaldığımız izlediğimiz filmi Soluk, hasta ve huysuz bir adamı konu ediyor. Uğur Polat ve Aslı İnandık başrollerde.
Netflix
25 Nisan: The Sandman evreninin bir parçası olan Ölü Dedektifler Bürosu / Dead Boy Detectives, Neil Gaiman’ın sevilen çizgi roman serisinden uyarlandı. Doğumları arasında uzun yıllar olan Edwin ve Charles’ı ölüm bir araya getirmiştir ve bu iki sıkı dost, birlikte gizemli olayları çözmeye başlar. “Sinir bozucu bir hayalet sana musallat mı oldu? Yoksa bir iblis anılarını mı çaldı? O zaman Ölü Dedektifler Bürosu’nu arayabilirsin,” diyor Netflix’çiler, yeni komedi macera dizisini tanıtmak için.
25 Nisan: Japonya’da 50 milyondan fazla kopyası satılan manga City Hunter’ın live-action uyarlaması, yeraltı suç dünyasının bir numaralı “süpürücüsü” Ryo Saeba’nın, günümüzün Shinjuku bölgesinde geçen eğlence ve aksiyon dolu macerasını konu alıyor.
26 Nisan: Asunta, İspanya’da 2013’te yaşanan sarsıcı Asunta Basterra cinayetinden esinlenen kurmaca bir mini dizi. Üvey ebeveynleri, 12 yaşındaki kız çocuğunu öldürmekle suçlanmıştı.
26 Nisan: Bir asteroidin Dünya’ya çarpmasına 200 gün kala gezegende yaşanan olağanüstü kaosa rağmen kalan günlerine ve insanlıklarına son ana dek sarılmaya kararlı olan bir grubun yaşadıklarını anlatan Goodbye Earth, konusuyla pek sevdiğimiz Carol & the End of the World’ü anımsatsa da uygulamada ona hiç benzemeyen 12 bölümlük bir Güney Kore dizisi.
30 Nisan: Bir filmin çekimleri ne kadar ters gidebilir? Genç ve hırslı bir yönetmen olan Raphael, büyük bir baskı altında ilk uzun metrajlı filmini çekmektedir ancak sette çıkan taciz iddiaları her şeyi altüst eder. Vincent Cassel ve Frantz filmiyle tanıdığımız Pierre Niney’nin kadrosunda yer aldığı Fiyasko / Fiasco, film yapmaya çalışan insanlar üzerine abartılı bir komedi.
01 Mayıs: Heeramandi: Elmas Pazarı / Heeramandi: The Diamond Bazaar, bağımsızlık öncesi Hindistan’daki yüksek profilli seks işçilerinin hayatlarını konu alan bol entrikalı bir dizi.
01 Mayıs: Uyuşturucudan kazandığı parayla oğluna masalsı bir hayat kuran bir babayı anlatan Tavşan Deliğinde Fiesta / Fiesta en la madriguera, Meksika’dan gelen ilginç bir film.
GAİN
26 Nisan: Tolgahan Sayışman’ın yeni dizisi Arjen, küçük yaşta sokaklarda yaşamak zorunda kalan bir çocuğun suikastçıya dönüşme hikâyesini anlatıyor. Himayesine girdiği aileyi düşmanlarından korumak için her şeyi yapan adam, acımasızlığıyla tanınır ancak ailesinin kendisine verdiği bir görev, onu büyük bir yol ayrımına getirecek ve hiç beklemediği bir hayata sürükleyecektir.
Altuğ Küçük’ün senaryosundan Umut Sarıboğa’nın çektiği dizinin diğer oyuncuları Talat Bulut, Ezgi Eyüboğlu, Alican Yücesoy, Dilara Aksüyek, Saruhan Hünel, Yunus Eski ve Cemal Toktaş. Yerli Punisher diyebilir miyiz?
TOD
25 Nisan: Jokey / Jockey, katılacağı son şampiyonaya hazırlanan yaşlı bir adamın, oğlu olduğunu iddia eden çaylak bir binicinin gelmesiyle değişen yaşamını konu ediyor.
25 Nisan: 1971 yapımı Londra Canavarı / 10 Rillington Place, suçlarının çoğunu teraslı evinde işleyen İngiliz seri katil John Christie’nin hikâyesi.
26 Nisan: Studio 666, efsanevi rock grubu Foo Fighters’ın heyecanla beklenen 10. albümlerini kaydetmek için tüyler ürpertici rock and roll hikâyeleriyle dolu bir malikaneye taşınmaları üzerine kurulu.
28 Nisan: Türkiye’nin yeni sweetheart’ı Paul Mescal’ın yarı çıplak dövüştüğü ve dans ettiği Carmen uyarlaması TOD’a geliyor. Okumadıysanız, kitabı epey ucuz. Ali Ulvi Uyanık’ın eleştirisi de burada.
Disney+
26 Nisan: Jon Bon Jovi’nin hayatına ve grubun New Jersey kulüplerinden küresel şöhrete uzanan yolculuğuna bir bakış sağlayan 4 bölümlük belgesel Thank You, Goodnight: The Bon Jovi Story; kişisel videolar, fotoğraflar ve müziklerle Bon Jovi'nin 40 yıllık tarihini anlatmaya soyunuyor.
TV+
Breaking Bad ve Better Call Saul ile tüm dünyada tanınan bir yüze dönüşen Giancarlo Esposito’nun başrolünü üstlendiği suç draması Parish, ABD ile aynı anda gösterilmeye başlandı.
BBC’nin The Driver’ından uyarlanan ve ilk bölümü 1 Nisan’da yayınlanan dizi; borca batmış, oğlunu kaybetmiş, hayatına yeni bir anlam katmaya çalışan taksi şoförü Gracian Gray Parish’in geride bıraktığı suç dünyasına dönmesini ve oğlunun katilini bulma çabasını anlatıyor.
Vizyonda Ne İzlesem?
🕴️ Dublör / The Fall Guy: Başrolü ortadan kaybolan yüksek bütçeli bir aksiyon filmini kurtarmak, yönetmene âşık yakışıklı dublöre kalır. Ryan Gosling, Emily Blunt ve Aaron Taylor-Johnson’ı bir araya getiren aksiyon komedinin yönetmeni David Leitch.
👨🏻🎤 Boy Kills World: Haftanın ikinci eğlenceli aksiyon filminde Bill Skarsgård intikam peşindeki delikanlıyı, pek özlediğimiz Famke Janssen’sa kötü kraliçeyi canlandırıyor. Dublör / The Fall Guy’la aynı hafta vizyona girmeleri büyük hata.
🧲 Küçük Don Kişot’un Maceraları / Giants of la Mancha: Çocuklara yönelik bir animasyon.
😈 Zah-Har “Cin Ahalisi”: Haftanın yerli cin filmi.
🙏 Arınma / Immaculate: Sydney Sweeney’nin başrolde olduğu rahibe temalı korku.
🎾 Rekabet / Challengers: Ününü gitgide artıran İtalyan yönetmen Luca Guadagnino’nun Zendaya’lı yeni filmi; dünyaca ünlü bir tenis yıldızı olacakken sakatlanan genç kadının, koçu olmasını isteyen iki erkekle ilişkisini anlatıyor.
☕️ Siyah Çay / Black Tea: İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen yapım, düğün günü evlilikten vazgeçen bir kadının yelken açtığı yeni yaşamı anlatıyor. Bu sene Altın Ayı için yarışmıştı ama pek beğenilmedi.
🧙 Cadı: Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, kostümlü bir korku hikâyesi.
🔪 Katala – Oyun Gecesi: Dört genç kadının göl evine gidip avlandığı yerli teen slasher.
Geçmişte Ne izledik? -11-
Beyoğlu Yeni Melek Sineması’nı nasıl anlatsam? Fuaye alanları da dahil olmak üzere büyüktü, ferahtı, çift balkonluydu… Ama bunların dışında içinde “kaybolduğunuz”, dışarının tüm dertlerinden kaçıp sığındığınız bir ana kucağı gibiydi. Özellikle yaz mevsiminde “2 FİLM BİRDEN” oynatılan aylarda, geçmiş sezonların en iyilerini yakalardınız. Eğer filmler de uzunsa, öğle sıcağında girdiğiniz salondan alacakaranlıkta çıkardınız ki, boyut değiştirmiş gibi olurdunuz. Çıktıktan sonra çoğu kez dışarıda bir süre sersemlediğimi hatırlıyorum. Yeni Melek sizi sarıp sarmalardı. İtiraf edeyim: Tüm kaybolan sinemalar içinde en fazla onu özlüyorum.
Ergenliğe adım attığım yıllarda yine sıcak bir gün, sinemanın en erotik sahnelerinden biri Yeni Melek’te çıktı karşıma. Genç üniversite mezunu Benjamin, uzun çoraplarını iç gıcıklayıcı biçimde giyen Bayan Robinson’ı dikizlemektedir… Film, Mike Nichols’a En İyi Yönetmen Oscar ödülü kazandıran Mezun / The Graduate’tir (1967). Türkiye’de 1970 Mart’ında gösterime girdi fakat oldukça gecikerek seyrettim.
Benjamin (Dustin Hoffman) mezuniyetinden sonra ne yapacağını bilemez bir haldeyken, çekici olgunun (Anne Bancroft) ağına düşer… Üstelik kadının kızıyla da gönül ilişkisi olacaktır. Döneme dair sosyolojik referanslar ve folk-pop ikilisi Simon ve Garfunkel’ın şarkılarıyla değerlenen bu “büyüme öyküsü” hâlâ hafızalardadır. Filmin de önüne geçen ise hiç unutulmayacak şarkısıdır: “Mrs Robinson”.
Not: Robinson adının, Brontëlerin tek erkek kardeşleri Branwell’in çalıştığı yerde ilişkiye girdiği olgun evin hanımından geldiğini anımsatalım. (Ali Ulvi Uyanık)
Ayrıca...
Giriş yazısında bahsettiğimiz sekiz bölümlük Meditasyon Rehberi, yedi bölümlük Uyku Rehberi ve İnteraktif Gevşeme Rehberi burada. Umarız fayda görürsünüz.
Katkılarından dolayı Ali Ulvi Uyanık, Chandan Soni, Kerem Sanatel, Ozan Ünlükoç, Ozancan Demirışık, Zeynep Şima ve MUBI Türkiye’ye teşekkür ederiz.
Bağımsız yayıncılığa destek olmak isterseniz 10 TL, 25 TL, 50 TL, 75 TL, 100 TL ya da 500 TL karşılığında Dijital Teşekkür Kartları alabilir ve dilerseniz sevdiklerinize hediye olarak gönderebilirsiniz.